Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair 4 kitap! Vico, Doğan Özlem, İbni Haldun ve Dilthey

Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair dört önemli kitabı derledik. Doğan Özlem, Dilthey, İbni Haldun ve Vico birlikte listelendi…     Metinlerle Hermeneutik (Yorumbilgisi) Dersleri ( Cilt 1-2) Doğan Özlem İnkılap Kitabevi Basım yılı 1996 Türkçe 495 s. Temel tartışma şudur: Konusu özne olan bir bilim mümkün müdür? Bu konuda söylenebilecek çok şey var. Doğan Özlem’in verdiği yüksek lisans derslerinin kayıtlarından derlenen bu çalışmada bu konuyla ilgili söylenebilecek şeylerin büyük kısmını bulabilirsiniz. Bu çalışma bağlamında Dilthey, Heidegger, Rothacker, Betti, Riedel gibi daha birçok önemli şahsiyetin konuya katkılarını sistemli bir biçimde ele alan Özlem’in, pozitivist bilim anlayışına karşı sosyal bilimlere yaptığı teorik katkı oldukça değerlidir.     Yeni Bilim Çeviren Sema Önal Giambattista Vico Doğubatı Yayınları Basım yılı 2007 Türkçe 642 s. Sosyal bilimlerle ilgilenen herkesin başucu kitabı olması gereken önemli bir eser. Doğa Bilimci anlayışın bilimi sıkıştırdığı açmazdan onu çekip çıkartan Giambattista Vico, konusu özne olan bir bilimin mümkün olup olmadığı […]

Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair 4 kitap! Vico, Doğan Özlem, İbni Haldun ve Dilthey

Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair dört önemli kitabı derledik. Doğan Özlem, Dilthey, İbni Haldun ve Vico birlikte listelendi…

 

 

Metinlerle Hermeneutik (Yorumbilgisi) Dersleri ( Cilt 1-2)

Doğan Özlem

İnkılap Kitabevi

Basım yılı 1996

Türkçe

495 s.

Temel tartışma şudur: Konusu özne olan bir bilim mümkün müdür? Bu konuda söylenebilecek çok şey var. Doğan Özlem’in verdiği yüksek lisans derslerinin kayıtlarından derlenen bu çalışmada bu konuyla ilgili söylenebilecek şeylerin büyük kısmını bulabilirsiniz. Bu çalışma bağlamında Dilthey, Heidegger, Rothacker, Betti, Riedel gibi daha birçok önemli şahsiyetin konuya katkılarını sistemli bir biçimde ele alan Özlem’in, pozitivist bilim anlayışına karşı sosyal bilimlere yaptığı teorik katkı oldukça değerlidir.


 

 

Yeni Bilim

Çeviren Sema Önal

Giambattista Vico

Doğubatı Yayınları

Basım yılı 2007

Türkçe

642 s.

Sosyal bilimlerle ilgilenen herkesin başucu kitabı olması gereken önemli bir eser. Doğa Bilimci anlayışın bilimi sıkıştırdığı açmazdan onu çekip çıkartan Giambattista Vico, konusu özne olan bir bilimin mümkün olup olmadığı sorusuna bambaşka bir açıdan yaklaşarak tartışmayı umulmadık bir yere çekmeyi başarır. Vico, söz konusu tartışmada, bir şeyi bilmenin koşulunu, o şeyi yapmış olmak olarak tespit ettiği andan itibaren sosyal bilimler, doğa bilimlerine nazaran çok daha mümkün hale gelir ve bu hamle ile birlikte sosyal bilimlerin üzerinde baskıdan önemli ölçüde kaldırılmış olur. İnsana, tarihe ve kültüre yönelen bilime teşebbüsünün doğaya yönelenden çok daha sağlam temellere sahip olduğunu ileri süren Vico, Yeni Bilim çalışmasıyla Batı düşünce dünyasına çok büyük katkılar sunmuştur.


 

 

Mukaddime

Hazırlayan Süleyman Uludağ

İbn Haldun

Dergah Yayınları

Basım yılı 2023

Türkçe

1217 s.

Giambattista Vico’nun Batı felsefe tarihinde yaptığı etkiyi, genel felsefe tarihinde ilk kez İbn Haldun yapmıştır. Mukaddime çalışması, toplum-tarih ilişkisini kuran ve bu ilişki nazarından devletleri, kültürleri ele alan bir çalışmadır. Bu açıdan Marx gibi birçok önemli ismi önceleyen bir çalışma olarak değerlendirilmektedir.


 

Hermeneutik ve Tin Bilimleri

Çevirmen Doğan Özlem

Fol Yayınları

Wilhelm Dilthey

Basım yılı 2022

Türkçe

128 s.

 

Sosyal bilimlerin bilim olma niteliğini ısrarla vurgulamaları gerekmektedir. Çünkü pozitivist bilim anlayışının tahakkümü altında gerileyen bir pozisyonda görülürler. Oysa burada bilen, bilinen olarak kendisini ele almaktadır. Elbette bu ele alış tam anlamıyla kendisine içsel bir yolculuk biçiminde mistik bir deneyimi ifade etmez. Bilimsel olarak insanın kendisini ala alışı, kendi varoluşunun dışsallığını, kısacası kültürü, kültürde temellenen yapıp-etme tarzlarını ele alışıdır. Tin denilen şeyin açıkça toplumsal kültür olduğu ortadadır. Dilthey, söz konusu çalışmasında tinin ele alınışın ne anlama geldiğini ve nasıl mümkün olduğunu okurların dikkatine sunmaktadır. Bu eser, yaşamın pratiği için hem edilgen hem etken bir pozisyonda var olan insanın kendi yapıp-etmelerini, toplumsal yapıp-etmeler bağlamında anlama çabasının bilimsel temellerini incelemek açısından son derece önemlidir.

 

 

Benzer Yazılar

Mezunlarının Anlatımıyla Köy Enstitüleri-İsmail Dönmez*

Kitap 3 gün önce

Hararet.org’un daimi yazar kadrosundan ve deyim yerindeyse bir ‘Hararetçi’ olan İsmail Dönmez‘in “Mezunlarının Anlatımıyla Köy Enstitüleri” başlıklı söyleşisi Harvard Üniversitesi yayınları arasından çıkan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılına Armağan kitabının üçüncü cildinde yayınlandı. Dönmez çalışmasında Köy Enstitülü öğretmenlerle söyleşi gerçekleştirdi. Aşağıda bulacağınız metin yayınlanan çalışmanın tam metnidir. Hararet.org olarak gurur duyuyoruz… *********************************** Mezunlarının Anlatımıyla Köy Enstitüleri* İsmail DÖNMEZ Kısaca Köy Enstitüleri Köy Enstitüleri her şeyden önce bir bütünün parçasıydı. Bu bütün Cumhuriyet Devrimi’ydi. Dolayısıyla özellikle 1990’lı yıllardan sonra yeniden hatırlanan ve tartışılan Köy Enstitüleri’ni müstakil bir mesele veya nostalji vesilesi olarak ele almak isabetsiz olur. Cumhuriyet, devraldığı son derece kısıtlı mirası ileri taşıyabilme amacıyla her alanda çeşitli atılımlarda bulundu. Hukuk, sağlık, eğitim, kültür, ekonomi ve diğer alanlarda yapılan bu atılımlar aynı zamanda birbirini beslemekteydi. Köy Enstitüleri ise eğitim alanındaki en önemli atılımlardan biriydi ve eğitim dışı alanlara da katkı sunabilecek kilit bir role sahipti. Eğitimde, Köy Enstitüleri’nin kuruluşuna gelinene kadar, Cumhuriyet’in […]

Darağacından Notlar-Julius Fucik

Kitap 3 hafta önce

“Vücut dimdik, eller dizler üzerinde kenetli, gözler, eski Petçek Bankası olan binanın bir odasının sararmakta olan duvarına mıhlanmış, hazırol durumda oturmak, elbet, düşünmeye elverişli bir durum olmasa gerek. Ama insanın düşüncelerini hazırolda durmaya kim zorlayabilir?” —Fuçik gözaltında. “Soruyorum sevgilime Darağacından Notlar’ ı okudun mu ? Bu bizim hayatımız. ” —Ataol Behramoğlu.. Kurgu bir hikâyeden değil üstteki satırlar, bu an gerçekten yaşandı ve gerçekten hazırolda durmadı o devrimci. Fuçik’in Darağacından Notlar kitabına başlamayı defalarca kez düşünmüştüm, devrimci portrelerin insana verdiği ilhamı önemsiyorum, bu sebeple elim hep ona gidiyordu. Devrimci gelenek için devrimci portrelerden ilham almak bir tutamaç olur insana. Fuçik’ten öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. Esasında sorumuz çok basit, hatta fikrimce soru sormayı bilenler nihayetinde tek bir soru sorar kendisine: ‘elimdeki yaşamı nasıl kullanacağım?’. Kitaba başladıktan kısa süre sonra Fırat Kargıoğlu’nun ‘Kant İçin Fragmanlar’ kitabının basıldığını gördüm, konumuzla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Kitap tanıtımında Fırat hoca kitabın hikâyesinden bahsederken çıkış yerini ona […]

Neoliberal sistemde kitap okuyan kaldı mı?

Kitap 2 ay önce

Walter Benjamin, “Kitap okumak, yazarın zihninde bir yolculuğa çıkmaktır” der. Ancak bu yolculuk, neoliberalizmin hız ve tüketim odaklı dünyasında, yolculuktan ziyade varacağın yere adeta ışınlanmaya dönüşmüş durumda. Bugün, bir romanın satır aralarındaki şiirselliğini keşfetmek yerine, “52 haftada 52 kitap” tamamlamak bir övünç kaynağı haline geldi. Goodreads istatistiklerine göre, 2022’de bir kitabı bitirme süresi 2010’a kıyasla 5 gün kısaldı. Peki, bu hız yarışı bizi nereye götürüyor? Okumanın içsel değeri, niceliğin gölgesinde kaybolurken, entellektüel derinliğimiz de aynı hızla tükeniyor olabilir mi? Bu değişim, yalnızca okumanın derinliğini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda eleştirel katılım ve kültürel zenginleşme için bir araç olma potansiyelini de zayıflatma tehlikesi taşıyor. Piyasalaşan Okumanın Anatomisi Neoliberalizmin rekabet ve verimlilik odaklı değerleri, okuma eylemini de dönüştürdü. Artık kitaplar, Goodreads istatistiklerinde yükselen çubuklar veya sosyal medyada paylaşılan kitap bitirme hedefleri kadar basit bir ölçüte indirgendi. Örneğin daha önce bahsettiğim “52 haftada 52 kitap” yarışmaları, okuyucuları kalın ciltler yerine kısa kitaplara yönlendiriyor. İstatistiksel […]

0 Yorum

Rastgele