Alaeddin Şenel’in İnsanlık Tarihi kitabı yine İmge’de! Bu kez farklı olacak

Alaeddin Şenel’in önemli eseri Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık Tarihi kitabı İmge Yayınevi’nde yeniden basıldı. Sosyal bilimlerde Türkçe eserler arasında çok önemli bir yeri dolduran Alaeddin Şenel’in İnsanlık Tarihi kitabı bu kez 3 ciltte yeniden basıldı. Nisan ayı itibariyle raflarda yerini alan kitap alanında hala çok önemli bir işlev görüyor. Kitap tanımı: Bu yapıtta anlatılan insanlığın öyküsü ulusçu, dinci, batıcı tarihlerdekinden farklıdır.İnsanlığın tarihi, UNESCO’nun çok ciltli History of Humanity (İnsanlık Tarihi, İmgeKitabevi Yayınları) yayını doğrultusunda, “insan odaklı” bir bakış açısıyla, tek cilttekotarılmaya çalışılmaktadır.Bu yolda, maddenin “biyokimyasal evrimi” ile başlanıp, genel olarak canlıların “organikevrimi” evresine geçilmektedir. Özel olarak insanın organik evrimi ise uzak hayvananaataları olan “prosimiyen kemirgen” noktasından uzak insan anaataları sayılan, araçkullanan “insanımsı=hominoid” cinslerine dek izlenmektedir.İnsanlığın “kültürel evrim” evresi, “eşitlikçi-kararlı denge yasası” uyarınca görecedurağan yapılı “ilkel topluluk” ile giderek daha büyük bir artının üretilip aktarıldığıeşitsizlikçi, dinamik “uygar toplum” dönemlerine bölünerek incelenmektedir.Uygar topluma geçişte göçebe çoban-yerleşik çiftçi topluluklar arası savaşçı ve barışçıalışveriş ilişkilerinin […]

Alaeddin Şenel’in İnsanlık Tarihi kitabı yine İmge’de! Bu kez farklı olacak

Alaeddin Şenel’in önemli eseri Kemirgenlerden Sömürgenlere İnsanlık Tarihi kitabı İmge Yayınevi’nde yeniden basıldı.

Sosyal bilimlerde Türkçe eserler arasında çok önemli bir yeri dolduran Alaeddin Şenel’in İnsanlık Tarihi kitabı bu kez 3 ciltte yeniden basıldı. Nisan ayı itibariyle raflarda yerini alan kitap alanında hala çok önemli bir işlev görüyor.

Bu yapıtta anlatılan insanlığın öyküsü ulusçu, dinci, batıcı tarihlerdekinden farklıdır.
İnsanlığın tarihi, UNESCO’nun çok ciltli History of Humanity (İnsanlık Tarihi, İmge
Kitabevi Yayınları) yayını doğrultusunda, “insan odaklı” bir bakış açısıyla, tek ciltte
kotarılmaya çalışılmaktadır.
Bu yolda, maddenin “biyokimyasal evrimi” ile başlanıp, genel olarak canlıların “organik
evrimi” evresine geçilmektedir. Özel olarak insanın organik evrimi ise uzak hayvan
anaataları olan “prosimiyen kemirgen” noktasından uzak insan anaataları sayılan, araç
kullanan “insanımsı=hominoid” cinslerine dek izlenmektedir.
İnsanlığın “kültürel evrim” evresi, “eşitlikçi-kararlı denge yasası” uyarınca görece
durağan yapılı “ilkel topluluk” ile giderek daha büyük bir artının üretilip aktarıldığı
eşitsizlikçi, dinamik “uygar toplum” dönemlerine bölünerek incelenmektedir.
Uygar topluma geçişte göçebe çoban-yerleşik çiftçi topluluklar arası savaşçı ve barışçı
alışveriş ilişkilerinin belirleyiciliği üzerinde durulmaktadır. Bunun ürünü olarak, “talan,
yağma, haraç, vergi” evrelerinden geçilerek doğan “kentli, sınıflı, devletli, ideolojili”
uygar toplumun iç ve dış dinamikleri ortaya konulmaktadır.
Uygarlığın ilk ve Afroavrasya’daki tek beşiği olan Aşağı Mezopotamya’dan, Sami, Hint-
Avrupa, Moğol-Türk göçebe akınları, Hıristiyanlık, İslamlık akımları kanallarıyla
dünyanın dört bir yanına yayılışı sergilenmektedir.
Toplumun kent devletlerinden dünya imparatorluklarına doğru gelişmesi, üretim ve savaş
teknolojileri etkileşimi, kenttanrıcılıktan tektanrıcılığa, sihirsel düşünüşten, önce dinsel,
sonra bilimsel düşünüşe geçiş koşulları vurgulanarak verilmektedir.
Yapıt, Haçlı Akınları ile başlayan çağdaş topluma geçilişini, Yeni Dünya uygarlıklarının
yeryüzünden silinişini ve “kültürkıyım” üzerine kurulan “köleci kapitalizm” ile benzeri
görülmedik çapta sömürgen ve dinamik bir düzenin gelişini açıklayan kesimle noktalanmaktadır.
Yazar, bölümler arasına serpiştirdiği “Avdan dönenin mızrağı kırılsın”, “Altaylardan
inen yiğit”, “Ayın altında dönen ilk tekerlekler” gibi senaryolarla, okuru, bilimsellikten
ödün vermeden, bir tarihsel film havasına çekmektedir. Ekli “Addizin” ve “Andizin” ise
yapıttan yararlanmayı kolaylaştırmaktadır. Bu baskıya eklenen “Bugün İçin Göbeklitepe
Bilmecesi” ise erken yorumlar kolaylığına kaçmaya karşı bir uyarıdır.

Benzer Yazılar

Aldanış ve inanışın hikâyesi: Kırmızı Mektuplar ve Son Yazılar, Şevket Süreyya Aydemir

Kitap 3 hafta önce

Şevket Süreyya Aydemir,1976’da hayata gözlerini yummadan önce 7- 8 yıl boyunca ‘Kırmızı Mektuplar’ isimli kitabını yazmayı tasarlar. Fakat yarıda kalır, ömrü tamamlamaya yetmez. I. Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde yedek subay olarak savaştıktan sonra Bolşevik devriminden sonra kurulan Doğu Emekçileri Enstitüsü’ne gider. Orada dünyanın dört bir yanından gençlerle tanışır. Bu gençlerden ikisi de Rus Pavel Harasov ve Çinli Li Ya-U’dur. Yıllar içinde oradan tanıştığı gençlerle mektuplaşır. Yaşlılık dönemlerinde Harasov’un eşi onların yaşlılıklarında bile devrim fikrinden heyecanlanmalarına tanık olur ve ‘hoşlanıyorum bu kırmızı rüzgârlardan’ der.[1] Tamamlayamadığı bu kitabın adı ‘Kırmızı Mektuplar’ olur. Benim elimde Remzi Kitabevi’nin 2020’deki ikinci basımı var. Kitabın tam adı ‘Kırmızı Mektuplar ve Son Yazılar’. Son yazılar kısmında Aydemir’in gazetelerde çıkan köşe yazıları bulunuyor. Kırmızı Mektuplar  ‘düşsel’ mektuplardır. Üç ülkedeki üç devrimin gittiği güzergâhı tartışan mektuplardır. Bu noktada gerçek ve kurgu birbirine karışır. Kitabın sunuş yazısını yazan Sami Karaören’e göre, ‘Öyküsel bir kurgu ve imgesel kişilerle mektuplaşmalar… Ama yaşanmış […]

Bir devrim provası: Avcıların Üç Günü

Kitap 6 ay önce

 Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi. —Tol, Murat Uyarkulak “Bir cümleyle söyleyecek olursak bir ideamızın olmasına cesaret etmeliyiz. Hem de büyük bir ideamızın olmasına. Büyük bir ideaya sahip olmanın ne gülünç ne de suç olduğuna ikna olalım. “İdeasız yaşam” buyruğunu 1968’deki gibi reddedelim. İçimdeki filozof sizlere Platon’dan beri sürekli yenilemekte olan son derece basit bir şeyi söylüyor. Sizlere ait bir idea ile yaşamamız gerektiğini ve asıl politikanın buna inanmakla başlayacağını söylüyor.” —Komunist Hipotez, Alain Badiou Avcıların Üç Günü, Sevim Kahraman Yaşamadım, yaşadığım için söylemiyorum ama okudum. 1970’ler bambaşkaydı. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu düşünen milyonlarca insan vardı. Dünyanın dört bir tarafında birbirini hiç tanımayan insanlar hemen hemen aynı şeyi istiyorlardı: yeryüzünü sarsmak ve düzeni çatlatıp yeni bir düzen inşa etmek. Dünya bütünsel bir krizdeydi, kaldırım taşlarının altında kumsal vardı.* Üniversite gençliği polise, yani otoriteye ne kadar fazla taş atılırsa kumsala o kadar hızlı ulaşacağını düşünüyordu, kumsal hemen oradaydı ama ulaşılamadı… Evet […]

Kemalizmi sistematize etmeye çalışan 5 kitap!

Kitap 6 ay önce

Türkiye’de Kemalizm meselesine dair araştırma yapmak isteyenlerin önündeki en büyük engellerden birisi ikincil kaynaklar. Genelde bir inceleme metninin ilerisine geçemeyenler için Türkiye’de Kemalizm düşüncesini ‘sistematize’ etmeye çalışan, 1930’larda yazılmış beş metni listeledik. Bu metinlere ulaşmanın en büyük zorluğu yeni baskılarının olmaması, bir kısmına ancak sahaflardan ulaşabilir…   Tekinalp, Kemalizm (1936) Şeref Aykut, Kamalizm- CHP Programının İzahı (1936) Saffet Engin, Kemalizm İnkılabının Prensipleri (1938) Recep Peker, İnkılap Dersleri (1934-1935) Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali 1937-1940) Post Views: 345

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele