19. yüzyıl geride kalır, dünya devrimlerle çalkalanır, imparatorluklar yıkılır ve cumhuriyetler kurulurken Türkiye de bu tarihsel salınım içinde kendi yolunu arıyordu. Marx’ın tabiriyle ‘katı olan her şeyin buharlaştığı’, yeni olanın temsilcilerinin eskinin kabuğundan tazelenmiş bir özgüven ve cüretle gözlerini ufka diktiği bu çağda, mazisi yüz yıllara varan Osmanlı İmparatorluğu içeride iki uğraklı burjuva devriminin ve bir cihan harbinin alevleri içinde kül olmuştu. Tarihe karışan İmparatorluğun şimdi’ye sıçrattığı kıvılcımlardan ise bir Cumhuriyet doğdu. Padişahın tebaasından Cumhuriyetin yurttaşına, Doğu-İslam âleminin medeniyetinden kapitalist-Batı dünyasının uygarlığına “geçiş”in coşkularına, atılımlarına ve süratine matemler, duraksamalar ve yavaşlamalar eşlik etti. Farklı yönsemeler ve zamansallıklarla süregiden, varış yeri ancak ve sadece sınıf mücadeleleri tarafından tayin edilebilecek olan 100 yıllık bir yolculuk olarak sürüyor Cumhuriyet. Cumhuriyet, yolculuğun bazı uğraklarında Nâzım Hikmet’in dizelerindeki gibi: şöyle ferah, şöyle yiğitçe koşarken / kapana tutulmuş gibi oluyor insanın ayağı.” Bazı uğraklarında ise Hobbes’un Leviathan’ı gibi. Bazı uğraklarında derinliklerinden yükselen dalgalarla bir “sosyal cumhuriyet”e […]
“II. Meşrutiyet, cumhuriyetimizin siyaset laboratuvarıdır” demişti Tarık Zafer Tunaya. Cumhuriyeti anlamak için önce 19081918 dönemine bakmak gerekiyor. Bu çerçevede, Jön Türkler kimlerdi, neler yaptılar? İttihatçılar kimlerdi, neleri başarıp neleri başaramadılar? Bu kitapta, Jön Türkler ile İttihat ve Terakki konusunda aradığınız temel bilgileri ve birçok sorunun yanıtını bulacaksınız. Kitabı satın almak için tıklayın
Anadolu türküleri yaygın bir biçimde icra edilip dinlenmesine ve çeşitli bağlamlarda akademik çalışmaların konusu olmasına rağmen herkesin diline pelesenk olmuş türkü sözlerinin bile anlam katmanları hakkında yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu kitapta, 2004 yılından bu yana Açık Radyo’da Dilden Dile Titreşimler isimli halk müziği programını hazırlayıp sunan Ahmet Emre Dağtaşoğlu tarafından yaygın olarak bilinenlerin yanı sıra pek bilinmeyen türkü sözleri de ele alınıp incelenmekte, kültürel bağlamlar göz önünde bulundurularak bu sözlerin içerdiği semboller ve örüntüler teorik bir çerçevede yorumlanmaktadır. İlk anda fark edilemeyen anlam katmanlarının nasıl ortaya konabileceği örnekler üzerinden incelenerek türkü sözlerini anlamlandırma konusunda okura bir yordam önerilmektedir. Bunların yanı sıra geleneksel kültür ortamında serpilip hayat bulan türkülerin hızla değişen ve eskiye nazaran çok farklı bir yapı arz eden günümüz şartlarında nasıl hâlâ revaçta olabildiği sorusu Anadolu’nun sosyo-kültürel yapısının bazı özellikleri de dikkate alınarak cevaplanmaktadır. Kitabı satın almak için tıklayın
Kemalizm meselesini önemsiyoruz, Kemalist değiliz ancak Türk modernleşmesinin en radikal dönemini anlamadan Türk Solunu anlamaya girişmenin beyhude olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte Türkiye’de sosyalizm, Dünya’da sosyalizm başlıklarına dair de giriş düzeyinde kitap listeleri yapacağımızı haber veriyoruz. Bu liste meseleye giriş seviyesinde ilgi duyanlar için bir ‘kapı’ olacaktır. Elbette her liste eksik ve özneldir. Her okuyucu kendi yolunu ilgi alanları ve okuduğu kitaplardaki dipnotlar vasıtasıyla bulacaktır, her yol kişiseldir. Bu arada Doğan Avcıoğlu, Tunaya ya da Zafer Toprak’ın, Yalçın Küçük’ün ve nicesinin kitabını listeye almadık çünkü başka listelere yazacağız, not olarak kalsın. Belki biraz daha eleştirel bir okuma listesi daha yapmalıyız ama önce bir temel gerekli diye düşünüyoruz. Herkese iyi okumalar dileriz. Not: Listeyi Emirhan Akman hazırladı.