Türkiye’de 1 Mayıslar

Türkiye’nin toplantı ve gösteri yürüyüşleri tarihi açısından 1 Mayısların özel bir önemi vardır. Özellikle 1 Mayıs 1977, 1989 ve 1996’da yaşananlar Türkiye’nin toplumsal belleğinde yer etmiş, katılımcılarında olduğu kadar izleyicilerinde de derin izler bırakmıştır. 1 MAYISLAR Bu çalışma, modern Türkiye tarihinde yönetimlerin 1 Mayıslara ilişkin tutumlarını, farklı dönemlerde 1 Mayısların, hükümetler, idare amirleri ve emniyet yetkilileri tarafından tanımlanma, anlamlandırılma, düşünülme ve idare edilme; kısaca sorunsallaştırılma biçimlerine odaklanarak araştırmaktadır. Çalışmanın temel iddiası; Türkiye’de 1 Mayıslar örneğinde, devlete/hükümete yönelik protesto niteliği taşıyan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yönetiminde geçerli olan baskın söylem ve pratikler rejiminin, bir insan hakkı olan toplanma özgürlüğünü korumayı ve güçlendirmeyi esas alan özgürlük siyasetine değil, devlet/hükümet otoritesini korumayı ve güçlendirmeyi esas alan egemenlik siyasetine dayandığıdır. HAK İHLALLERİ 1 Mayısların yönetiminde geçerli olan baskın siyasal rasyonalitenin, devlet aklını hâkim kılmaya çalışan; temel hak ve özgürlüklerin değil, düzen ve otoritenin korunmasına öncelik veren egemenlik rasyonalitesi olması her yıl yeni hak ihlallerinin […]

Türkiye’de 1 Mayıslar

Türkiye’nin toplantı ve gösteri yürüyüşleri tarihi açısından 1 Mayısların özel bir önemi vardır. Özellikle 1 Mayıs 1977, 1989 ve
1996’da yaşananlar Türkiye’nin toplumsal belleğinde yer etmiş, katılımcılarında olduğu kadar izleyicilerinde de derin izler
bırakmıştır.

1 MAYISLAR

Bu çalışma, modern Türkiye tarihinde yönetimlerin 1 Mayıslara ilişkin tutumlarını, farklı dönemlerde 1 Mayısların, hükümetler,
idare amirleri ve emniyet yetkilileri tarafından tanımlanma, anlamlandırılma, düşünülme ve idare edilme; kısaca sorunsallaştırılma
biçimlerine odaklanarak araştırmaktadır. Çalışmanın temel iddiası; Türkiye’de 1 Mayıslar örneğinde, devlete/hükümete yönelik protesto niteliği taşıyan toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinin yönetiminde geçerli olan baskın söylem ve pratikler rejiminin, bir insan hakkı olan toplanma özgürlüğünü korumayı
ve güçlendirmeyi esas alan özgürlük siyasetine değil, devlet/hükümet otoritesini korumayı ve güçlendirmeyi esas alan egemenlik
siyasetine dayandığıdır.

HAK İHLALLERİ

1 Mayısların yönetiminde geçerli olan baskın siyasal rasyonalitenin, devlet aklını hâkim kılmaya çalışan;
temel hak ve özgürlüklerin değil, düzen ve otoritenin korunmasına öncelik veren egemenlik rasyonalitesi olması her yıl yeni hak
ihlallerinin doğmasına yol açmaktadır.

 

 

Kitabı satın almak için tıklayın

Benzer Yazılar

Bir devrim provası: Avcıların Üç Günü

Kitap 1 ay önce

 Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi. —Tol, Murat Uyarkulak “Bir cümleyle söyleyecek olursak bir ideamızın olmasına cesaret etmeliyiz. Hem de büyük bir ideamızın olmasına. Büyük bir ideaya sahip olmanın ne gülünç ne de suç olduğuna ikna olalım. “İdeasız yaşam” buyruğunu 1968’deki gibi reddedelim. İçimdeki filozof sizlere Platon’dan beri sürekli yenilemekte olan son derece basit bir şeyi söylüyor. Sizlere ait bir idea ile yaşamamız gerektiğini ve asıl politikanın buna inanmakla başlayacağını söylüyor.” —Komunist Hipotez, Alain Badiou Avcıların Üç Günü, Sevim Kahraman Yaşamadım, yaşadığım için söylemiyorum ama okudum. 1970’ler bambaşkaydı. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu düşünen milyonlarca insan vardı. Dünyanın dört bir tarafında birbirini hiç tanımayan insanlar hemen hemen aynı şeyi istiyorlardı: yeryüzünü sarsmak ve düzeni çatlatıp yeni bir düzen inşa etmek. Dünya bütünsel bir krizdeydi, kaldırım taşlarının altında kumsal vardı.* Üniversite gençliği polise, yani otoriteye ne kadar fazla taş atılırsa kumsala o kadar hızlı ulaşacağını düşünüyordu, kumsal hemen oradaydı ama ulaşılamadı… Evet […]

Kemalizmi sistematize etmeye çalışan 5 kitap!

Kitap 2 ay önce

Türkiye’de Kemalizm meselesine dair araştırma yapmak isteyenlerin önündeki en büyük engellerden birisi ikincil kaynaklar. Genelde bir inceleme metninin ilerisine geçemeyenler için Türkiye’de Kemalizm düşüncesini ‘sistematize’ etmeye çalışan, 1930’larda yazılmış beş metni listeledik. Bu metinlere ulaşmanın en büyük zorluğu yeni baskılarının olmaması, bir kısmına ancak sahaflardan ulaşabilir…   Tekinalp, Kemalizm (1936) Şeref Aykut, Kamalizm- CHP Programının İzahı (1936) Saffet Engin, Kemalizm İnkılabının Prensipleri (1938) Recep Peker, İnkılap Dersleri (1934-1935) Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali 1937-1940) Post Views: 195

Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair 4 kitap! Vico, Doğan Özlem, İbni Haldun ve Dilthey

Kitap 2 ay önce

Sosyal bilimlerin teorik temellerine dair dört önemli kitabı derledik. Doğan Özlem, Dilthey, İbni Haldun ve Vico birlikte listelendi…     Metinlerle Hermeneutik (Yorumbilgisi) Dersleri ( Cilt 1-2) Doğan Özlem İnkılap Kitabevi Basım yılı 1996 Türkçe 495 s. Temel tartışma şudur: Konusu özne olan bir bilim mümkün müdür? Bu konuda söylenebilecek çok şey var. Doğan Özlem’in verdiği yüksek lisans derslerinin kayıtlarından derlenen bu çalışmada bu konuyla ilgili söylenebilecek şeylerin büyük kısmını bulabilirsiniz. Bu çalışma bağlamında Dilthey, Heidegger, Rothacker, Betti, Riedel gibi daha birçok önemli şahsiyetin konuya katkılarını sistemli bir biçimde ele alan Özlem’in, pozitivist bilim anlayışına karşı sosyal bilimlere yaptığı teorik katkı oldukça değerlidir.     Yeni Bilim Çeviren Sema Önal Giambattista Vico Doğubatı Yayınları Basım yılı 2007 Türkçe 642 s. Sosyal bilimlerle ilgilenen herkesin başucu kitabı olması gereken önemli bir eser. Doğa Bilimci anlayışın bilimi sıkıştırdığı açmazdan onu çekip çıkartan Giambattista Vico, konusu özne olan bir bilimin mümkün olup olmadığı […]

0 Yorum

Rastgele