Home / Blog / Küçük Bir Gerileme Bir Ömür Sürebilir – Fatih Karaman

Küçük Bir Gerileme Bir Ömür Sürebilir – Fatih Karaman

Küçük Bir Gerileme Bir Ömür Sürebilir – Fatih Karaman

“Senin için kısa bir zaman başkaları için bir ömür olabilir.”[1]

Bu sözleri Star Wars evreninde Jedi Ustası Luke Skywalker, henüz yeni eğitmeye başladığı çırağı Grogu’ya, popüler olan adıyla Baby Yoda’ya söylüyor.

Çok alakasız olan bu alıntının altını biraz doldurmak gerek. Şöyle ki, Grogu galakside nadir rastlanan, bilinmeyen bir gezegenden gelen bilinmeyen bir türe ait ve ömrü bin yıl kadar sürmekte. Bu sebeple aynı zamanda yetenekleri de geç gelişmekte. Skywalker kendisine bunları söylerken Grogu 50 yaşındaydı, yani 28 yaşında olan ustasından 22 yıl daha yaşlıydı. Geç gelişimi sebebiyle Grogu belki de ancak 150 yaşındayken bir Jedi Ustası olabilecek. Grogu bu olgunlaşma sürecini tamamladığında ve kendisi için fazlasıyla önemsiz sayılabilecek çıraklık yıllarını atlattığında sevdiği herkesin hayatı çoktan son bulmuş olacak. Luke Skywalker’ın tabiriyle bu kısa zaman, sevdikleri için bir ömür olacak.

Daha fazla spoiler vermeden konuya geçeyim. Bu aralar düşündüğüm şey umutsuzluk. Fazlasıyla insani bir duygu, özellikle “idealist” sayılabilecek görüşlere sahip birisi için ve 2025 yılının Türkiye’sinde umutsuz olmamız için çok sebep var. Bu sebeplerden birisi hatta umutsuz olmamızdaki en büyük sebep Türkiye’nin içinde bulunduğu durum. Ben açıkçası bu konuda iyimser değilim. Türkiye fazlasıyla otoriter bir ülke ve her gün bir önceki günden daha otoriter bir ülkeye uyanıyoruz. İktidar belki belli alanlarda zayıflıyor fakat güçlenmesi için de önünde çok büyük fırsatlar var. ABD’nin kendi kabuğuna çekildiği, Avrupa’nın Rusya’ya karşı bir orduya ve Çin’e karşı bir pazara ihtiyacının olduğu dünyada, özellikle hiçbir tarafa sadakati bulunmayan bir ülke olarak Türkiye’nin önünde büyük fırsatlar var ve hükümet muhtemelen bu fırsatları değerlendirecektir. Tüm bunların içerisinde umutsuz olmaya fazlasıyla hakkımız var.

Bu bir çeşit “enerjimizi yüksek tutalım” yazısı değil. Tam tersine “enerjinizi yüksek tutmanız gereken bir şey hayatınız boyunca yaşanmayabilir” yazısıdır. Sosyalizm bilimsel bir görüş. Buna göre ilerleme ne kadar gerçekse gerileme de o kadar gerçek ve bu gerilemeler bazen bir ömür sürer. Bugünden geriye baktığımızda tarih her zaman ilerledi fakat gerilemeler de hiç kısa sürmedi. Karl Marx ömrü boyunca ilerleme sayılabilecek bir ayaklanmayı sadece 1848’de, o da fikirleri henüz çok gençken gördü. O yıllarda muhtemelen ömrü boyunca pek çok devrim göreceğini düşündü fakat 1848 gördüğü tek devrim oldu. Ömrünün devamında 1850’lerde kapitalizm farklı bir evreye girdi, işçilerin hayat şartlarında ilerlemeler yaşandı ve buna bağlı olarak devrim ve ilerleme ihtimali yok oldu. Yine 1870’lerde, Avrupa için yeni bir refah dönemi başladı. Devrim bu sefer hiç olmadığı kadar uzaktı. Benzer şartların yaşandığı 1883 yılında da hayata gözlerini yumdu. Bilimsel sosyalizmin mimarı, ömrünü bir ömür süren gerilemede yaşadı ve tüketti.

Tarih kendi rotasında karanlığa bata çıka ilerliyor. Battığı zamanlarda onu çıkartabilecek kuvvete sahip değiliz. Bu zamanlarda umutsuzluk yerine ben duygusal olarak kayıtsız kalmaya çalışıyorum. Bilinçsiz değil, kayıtsız. Çünkü öyle veya böyle, tarih ilerlemese de biz ilerlemeliyiz. Tarih Marx yaşarken ilerlemedi fakat Marx ilerledi. Kapital’i, Kapitalizmin herkes için gelir yarattığı, her şeyin kapitalistlerce harika olduğu ve devrimin adının unutulduğu yıllarda yazdı. Devrimi hayatı boyunca göremeyeceğini kabul etmeseydi muhtemelen devrimin Rusya’da gerçekleşip Avrupa’ya dışarıdan geleceği düşüncesine hiç sahip olamayabilirdi.[2] Tarih durduğunda Marx da dursaydı bilimsel bir sosyalizm algımız bugünkü seviyelerde olmayacaktı.

Marx olmak veya Marx yaptı biz de böyle yapalım demek gibi bir gayem yok. Sadece Marx da böyle yapmıştı diyorum. Belki de bir ömür sürebilecek bir gerilemeyle inatlaşmanın bilimsel bir şey olmadığını, her şeyin bilincinde olarak devrim için çalışmanın yanında gerilemeye karşı da duygusal olarak kayıtsız kalmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü belki de Grogu nihayet Jedi Ustası olduğunda biz çoktan ölmüş olacağız.

Dipnotlar:

[1] Star Wars, The Book of Boba Fett, 1. Sezon 6. Bölüm, 41.dakika 51. saniye

[2]Bu düşüncelere sahip olduğunu Kapital’in Rusça baskısına 21 Ocak 1882’de yazdıkları önsözden anlayabiliyoruz: “Bugün buna verilebilecek tek cevap şudur: Eğer Rus Devrimi Batı’da proleter devrimin sinyali olursa, yani ikisi birbirini tamamlarsa, Rusya’nın bugünkü ortak toprak mülkiyeti komünist bir gelişmenin başlangıç ​​noktası olabilir.”, https://www.marxists.org/archive/marx/works/1848/communist-manifesto/preface.htm

Etiketlendi: