İzleme alışkanlıkların değiştiği, dizi-film platformlarının hızla arttığı ve içeriklerin tek tipleşmeye yüz tuttuğu şu günlerde Hararet, sinema tarihinden çeşitli eserlerle film önerilerine başlıyor.
Film önerileri hiçbir konu, tür, dönem, yönetmen vesaireye bağımlı kalmadan düzensiz aralıklarla devam edecek. Bunu yaparken amacımız pek fazla film izlemeyenlerin sinemaya ilgisini arttırmak, popüler film izleyicilerine aynı akıcılıkta, ticari sinemanın dışında kalan filmleri tanıtmak, film izleme alışkanlığı güçlü izleyicilere de naçizane önerilerde bulunmak. O yüzden burada Hollywood filmi de görebilirsiniz, Yeşilçam filmi de, Tacikistan filmi de (bu biraz abartı tabi).
Çok fazla uzatmadan önerimize geçelim. İlk filmimiz sinema tarihinin en büyük filmlerinden Yurttaş Kane.
Kazanırken kaybetmek, kaybederken kazanmak. Aklın, bedenin, merhametin kibri. Politika, medya, güç. Aşk, aile, arkadaşlık.
Gerek hikaye anlatım tekniği açısından, gerek görsel teknik açısından sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olan Yurttaş Kane, Jerry Thompson Foster adlı bir gazetecinin ünlü iş adamı Charles Foster Kane’in ölümünden hemen önce söylediği “Rosebud” kelimesinin peşine düşmesiyle ünlü iş adamının yaşantısına ait olayları açığa çıkarmasını konu ediniyor.
Detayların özenle yerleştirildiği, kamera hareketlerinin anlam oluşturmadaki etkisinin sonuna kadar kullanıldığı bu film, bize insanın kontrol etme arzusunun yıkıcı etkilerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda medyanın gücü, politikanın kirli yüzü ve eksiklik duygusunun yarattığı hüznü iç içe geçmiş bir biçimde aktarıyor.
İyi seyirler.
YURTTAŞ KANE (CITIZEN KANE)
Tarih: 1941
Yönetmen: Orson Welles
Tür: Drama
Bir Tartışmanın Düşündürdükleri: Sosyalizm, Cumhuriyet ile Nasıl İlişki Kurmalı?